Bu yazımın konunun profesyoneli tarafından yazılmadığı, sadece kişisel araştırmalarım ve gözlemlerime dayalı amatör bir çalışma olduğunu baştan belirtmeliyim. Bu sebeple konu sizin için şayet çok önemliyse uzmanların ifadelerini esas almanızda fayda olduğunu da eklemeliyim.
Bununla
birlikte konuyla ilgili burada yazdıklarım sadece kitaplardan edindiklerimden
oluşmuyor. Yaşamım boyunca çeşitli dönemlerde yakın çevremde borderline sorunu
olan üç insan bulundu. Onlarla yaptığım konuşmaları ve gözlemlerimi teorik
bilgilerimle harmanlayarak vermeye çalışacağım.
Diğer yandan burada ortalama bir borderline profilini, henüz farkındalığı gelişmemiş ve değişim çabasına girmemiş borderlineları ele alacağımı da belirteyim. Her insan farklı ve özgün olduğu gibi her borderline profili diğerinden farklılıklar gösterebilir. Bu anlamda yalın borderline profili anlatımı da diyebiliriz yazdıklarıma.
Borderline adı verilen kişilik bozukluğunun dışarıdan en çok gözlenen özellikleri çalkantılı bir yaşam, ani ve uçta duygu-davranış değişiklikleri, öfke patlamaları. Bu sebeple halk arasında sıkça “dengesiz” olarak anılıyorlar. Borderline Kişilik Bozukluğu’nun toplumdaki yaygınlığı % 2 civarında gösteriliyor. Bence yüksek bir oran ve bu sebeple tanıyıp anlamakta fayda olabilir. Önce bilimsel kriterlere bakalım.
Otorite kabul edilen DSM 5
sınıflandırmasına göre borderline tanısı koyabilmek için erken ergenliğin
başından itibaren birçok bağlamda kendini gösteren aşağıdaki 9 kriterden 5’inin
ya da daha fazlasının varlığı gereklidir:
1) Terk edilmekten kaçınmak için çılgınca çaba gösterme
2) Gözünde aşırı büyütme ve yerin dibine sokma uçları arasında giden, tutarsız ve gergin kişiler arası ilişkiler
3) Kimlik karmaşası
4) Kendine kötülüğü dokunacak en az iki dürtüsellik (para harcama, cinsellik, madde kötüye kullanımı, güvensiz araç kullanma vb.)